Dizi İncelemesi: The Good Place - Öteki Tarafa Alternatif Bir Bakış
“İYİ YERE HOŞ GELDİNİZ! BURADA HER ŞEY
YOLUNDA!”
Sanılan
gibi ya da tamamen farklı?
Herkes
eninde sonunda gider oraya
Ama
Hiç
geri dönen olmamış ki soralım nicedir aslında?
Öbür dünya, öteki dünya vb. ne olduğunu pek de
bilmediğimiz yalnızca inandığımız ya da inanmayı tercih ettiğimiz bir yer
esasen orası. Üzerine yazılan çizilen pek çok şey var elbet, bense onlardan
biri olan TheGoodPlace (2016-2020) fantastik-drama dizisinin onu ele alışını ve
bize vermek istediği mesajları olabildiğince irdeleyeceğim bugün.
“Dünyadaki yaşamın sona erdi. Şimdiyse evrendeki varlığının bir sonraki
evresindesin.”
-Michael, İyi Yerin Mimarı
Diziyi
bilmeyenler için genel konu ve karakterlere kısaca bakacak olursak:
“Peki kim haklı çıktı? Yani… Burası
hakkında?”
İlk
sahnede Michael’ın ofisinde gördüğümüz Eleanor, Michael’ın introsuyla öldüğünü
anladıktan sonra telaşla yukarıdaki soruyu sorar. Michael’ın cevabı ise kısaca
şöyle olmuştur: “Bir düşüneyim. Hindular biraz tutturdu. Müslümanlar da biraz
tutturdu. Yahudiler, Hristiyanlar ve Budistler de aynı şekilde. Her din %5’lik
kısmını tutturabildi. Doug Forcett hariç. – Doug 1970’lerde Kanada’da yaşamış
ve kafası sürekli iyi olan bir gençti. Bir gece yine kafası iyiyken arkadaşı
Randy ona dedi ki: “Hey, sence öldükten sonra bizi ne bekliyor?”. Ve
Doug’tan uzunca bir monolog dinledi. Adam %92 falan tutturdu.”
Bu
yalnızca iyiye ve kötüye indirgeme durumu My Name Is Khan (2010) filminin
başrolündeki asperger sendromlu3RızvanKhan’ın unutulmaz repliğini getirdi aklıma: “Dünyada sadece iki tür insan vardır: hep
iyi şeyler yapan iyi insanlar, bir de kötülük yapan kötü insanlar. İşte
insanlar arasındaki tek fark bu. Başka fark yoktur.” Günün sonunda değişen
kültürel etkilerin, farklı ailelerin, yaşantıların vb. pek çok değişkenin
etkisi sayesinde; doğru ve yanlış olarak kabul edilen davranışlarıntopluluklar
hatta bireyler arasında farklılık göstermesine rağmen basit bir düşünme
biçimiyle yaklaşıncaulaşılan yerin hemen hemen aynı olduğunu görüyoruz. Sonuç
olarak, çocukken onunla büyüdüğümüz “İyi bir çocuk olabilirsek şirinleri bile
görebiliriz.” hayalinin otizmli Rızvan’ın annesinden öğrendiği ve dilinden hiç
düşürmediği bu sözlerin ya da “TheGoodPlace” senaristlerinin bu basit “iyi ya
da kötü” yaklaşımında kesiştiğini görmek gülümsetiyor.
“Herkese
merhaba. Ahiretteki ilk gününüze hoş geldiniz. Sizler en basit tabiriyle iyi
insanlardınız. Peki bunu nereden biliyoruz? Nasıl emin olabiliyoruz? Dünyadaki
yaşamınız süresince eylemlerinize pozitif-negatif değerler verildi. Evrene ne
derece iyi veya kötü etkisi olduğuna bakılarak karar verildi. Yediğiniz her
sandviç, aldığınız her dergi, yaptığınız her şey zamanla birikti ve sonunda
iyi-kötü olarak bir birikiminiz oldu. Hani bazıları trafik olduğunda emniyet
şeridinden sürüp giderdi ya. “Aman salla, kim görecek” diye düşünürlerdi. Biz
görüyorduk. Sürpriz! Dünyadaki zamanınız sona erdiğinde tam isabetli ölçüm
yapan sistemimizle yaşamınızın değerini hesaplıyoruz. Sadece ama sadece en
yüksek puanları alanlar, yani iyilerin de en iyileri buraya İyi Yer’e
gelebiliyor. Sonuç olarak buradasınız çünkü yaşanabilecek en iyi hayatı
yaşadınız. Yalnız da olmayacaksınız. Gerçek ruh eşiniz de burada. Ve sonsuzluğu
onunla paylaşacaksınız. Sonsuz mutluluğa hoş geldiniz. İyi Yer’e hoşgeldiniz.”
-TheGoodPlace, Oryantasyon Sahnesi
“İyi yer mahallelere ayrılmış durumda. Her bir
mahallede tam olarak 322 kişi yaşamakta. Bu kişiler bir arada muhteşem bir
uyumla yaşayabilmeleri için özenle seçildi. Ayrıca bütün mahalleler eşsizdir.
Bazılarında hava sıcak, bazılarında soğuk. Bazılarında ortam kentsel,
bazılarında kırsal. Ama her birinde çimeninden uğur böceğine en küçük detaya
kadar her şey büyük bir itinayla hazırlandı.”
-Michael,
İyi Yerin Mimarı
“Bolivar’ın
labirentinde doğduk ve bu nedenle Rabelais’in Büyük Belki’sinin umuduna
inanmalıyız.”
-John
Green, Alaska’nın Peşinde.
Sonuç olarak “iki kapılı bir handa” yaşayaduralım; buraya nereden geldik, buradan çıkınca nereye gidiyoruz bilinmezliğinin içerisinde zaman zaman “büyük belki”6mizi aramaya yeltendiğimiz bu meçhul yolculukta, herkesin içsel olarak bir şeyler bulabileceğini düşündüğüm keyifli bir yapımdır TheGoodPlace.
SENA SARITAŞ
Dipnotlar:
1Aşağılık kompleksi ya da Aşağılık karmaşası, bireysel psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler tarafından ortaya atılan ve kişinin bazı yönlerden kendini diğerlerinden aşağı hissetmesine neden olan karmaşasına verilen addır. Bu komplekse sahip kişilerde genellikle kendini ispat etme çabası görülür (Vikipedi, n.d.).
2Oxford Bilişsel ve Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden antropologlar, evrensel ahlak kurallarını belirlemek için 60 farklı kültüre ait 600 kaynağı araştırdıklarında ortaya “ahlaki açıdan iyi” sayılan 7 ortak davranış çıktı. Buna göre dünya genelinde en yaygın ortak ahlaki kurallar; aileye destek çıkmak, dahil olunan gruba yardım etmek, iyiliklere karşılık vermek, cesur olmak, üstlere saygı göstermek, kaynakları adil dağıtmak ve başkalarının mahremiyetine saygı göstermek (Ritschel, 2019).
3Asperger sendromu (AS) bir grup nörolojik bozukluk olan otizm spektrum bozuklukları grubunun bir alt türünü oluşturan sağlık sorunudur. İsmini 1944 yılında hastalığı ilk kez tanımlayan Dr. HansAsperger’den alan bu sendrom, genel olarak insanlarla iletişim kurmada güçlük oluşturmasıyla karakterizedir. Bununla birlikte takıntılı davranış ve düşünceler de söz konusudur. Güçlü entelektüel yetenekleri ve sözlü dil becerilerinin daha iyi olması ile diğer otizm spektrum bozukluklarından ayrılan Asperger bozukluğunda bireyler genellikle normal veya üstün zekalıdır (Medicalpark, 2021).
4After-life: Ahiret, ölümden sonraki yaşam, öbür taraf gibi anlamlara gelen tamlama. *Öneri:AfterLife(2019) kara mizah türündeki RickyGervais’in yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı internet dizisi.
5Over theRainbow Bridge (byJimWarren)- Gökkuşağı Köprüsü, 1980'lerde ve 1990'larda evcil hayvanların ölümüyle sonuçlanan, sonunda
sahipleriyle yeniden bir araya geleceği dünyevi bir yerden bahseden şiirlerin
ana temasıdır. Gökkuşağı Köprüsü efsanesine göre; ölen evcil hayvanlar bu
köprüyü geçince diğer tarafta bıraktıkları özel kişiyi özlemelerinin yanı sıra
sonsuz mutlulukla diğer hayvanlarla oynamaya koyulurlar. Vakti geldiğinde bu
kez sahiplerini köprünün ortasında görürler ve heyecanla onlara doğru koşmaya
başlarlar. İşte o anda bu dostlar bir daha hiç ayrılmamak üzere yeniden bir
araya gelirler.
6
John Green tarafından 2005 yılında kaleme alınan -aynı zamanda 2019 yılında bir
mini dizisi (LookingforAlaska) de çıkmış olan- Alaska’nın Peşinde
insanların ölmeden önce söyledikleri son sözlerine ilgi duyan Miles’ın,
François Rabelas’ın son sözleri olan “Büyük Belki” olarak betimlediği bilinmezliği
aramasını konu almaktadır. [“FrancoisRabelais. He was a poet. And his
lastwordswere"I gotoseek a Great Perhaps."That'swhy I'm going.
So I don'thavetowaituntil I dieto start seeking a Great Perhaps.”]
KAYNAKÇA
Goodreads, https://www.goodreads.com/quotes/10317-francois-rabelais-he-was-a-poet-and-his-last-
Green, J. (2005). Alaska’nın Peşinde. Pegasus.
Hyman, D., Mande, J., Amram, M. (2016). TheGoodPlace. NBC.
Medicalpark, https://www.medicalpark.com.tr/aspenger/hg-2537
Ritschel,
C. (2019). https://www.indyturk.com/node/18246/ya%C3%85%C5%B8am/her-dinde-her-
k%C4%82%C2%BClt%C4%82%C2%BCrde-ge%C4%82%C2%A7erli-7-ahlaki-ilke
Vikipedi, n.d. https://tr.wikipedia.org/wiki/A%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1l%C4%B1k_kompleksi
Yorumlar
Yorum Gönder